TEMA Vakfı Edirne İl Temsilcisi Şirin Coğal, 17-30 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, erozyonla mücadele konusunda kamuoyuna farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirtti. Coğal, Longoz Ormanları'nda gerçekleştirilen bir farkındalık yürüyüşüne de dikkat çekerek, toprağın hızla yok olma sürecine vurgu yaptı.
Coğal, yaptığı yazılı açıklamada, toprağın su, gıda ve iklim ile olan kopmaz bağını dikkate alarak, "Toprak Yoksa Su, Su Yoksa Gıda Yok" mesajını iletti. Dünya genelinde her saniye 1.260 ton (yani 42 kamyon dolusu) verimli toprağın erozyon ile kaybedildiğini ifade etti. Türkiye'de erozyonun boyutlarına da değinen Coğal, 1 santimetre toprağın oluşmasının yaklaşık 500 yıl sürdüğünü, ancak aynı miktarın yalnızca 16 yılda yok olabileceğini aktardı. TEMA Vakfı'nın her yıl çevrimiçi seminerler, toprak yürüyüşleri, stant etkinlikleri ve eğitim çalışmalarıyla farkındalık oluşturmayı hedeflediğini söyledi.
Erozyonla mücadele etkinlikleri kapsamında TEMA Edirne İl Temsilciliği ve Edirne Belediyesi işbirliğiyle Longoz Ormanları'nda bir "Toprak Yürüyüşü" düzenlendi. Bu etkinliğe birçok gönüllü katılım gösterdi. Ayrıca, Trakya Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Musa Uludağ ve Doç. Dr. Mustafa Kaya, bölgenin ekosistemi hakkında bilimsel bilgiler paylaştı. Yürüyüş boyunca, erozyonun doğaya verdiği zararlar ve toprağın yaşam için taşıdığı kritik önem üzerinde duruldu.
KURAKLIK GENİŞLİYOR, TOPRAK SAĞLIĞI BOZULUYOR
Şirin Coğal, iklim değişikliğinin yağış rejimini bozduğunu ve toprakların her yıl daha da kuruduğunu belirtti. Son 30 yılda dünyadaki kurak alanların 4,3 milyon km² arttığını, Türkiye'de ise toprakların yüzde 5,5'inin (yaklaşık Konya büyüklüğünde bir alanın) daha kurak bir iklime sahip hale geldiğini aktardı.
Açıklamasında toprakların sürdürülebilir yaşam için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Edirne İl Temsilcisi Şirin Coğal, "Toprak, yaşamın, üretimin ve ekosistem bütünlüğünün temel bileşenidir. Erozyon ise çoğu zaman fark edilmeyen fakat geri döndürülemez sonuçlar doğuran en ciddi çevresel tehditlerden biridir. Longoz Ormanları gibi benzersiz alanların korunması, hem bugün hem de gelecek nesiller için zorunludur. TEMA Vakfı olarak çalışmalarımızı bilimsel veriler ışığında kararlılıkla sürdüreceğiz," dedi.
