Avusturya'nın başkenti Viyana, Şanlıurfa'nın tanıtımına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu kez Şanlıurfa'nın 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olan Göbeklitepe'nin ele alındığı uluslararası bir konferans düzenlendi. Konferansa katılan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, “Göbeklitepe insanlığın ortak hafızasıdır." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'nin kazı çalışmaları, arkeolojik önemi ve kültürel miras değeri hakkında tartışmaların yapıldığı konferans, Viyana Diplomasi Akademisi'nde gerçekleştirildi. Konferans “Köklü Mirasın İzinde” başlığı altında toplandı ve önemli isimler bir araya geldi. Katılımcılar arasında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zeynep Kızıltan gibi isimler yer aldı.
Bilim, kültür ve diplomasi alanlarından birçok davetlinin bulunduğu program, Göbeklitepe'nin evrensel önemi ve insanlık tarihine katkıları hakkında yeniden gündem oluşturdu. Konferansın açılış konuşmasını yapan Gülpınar, Göbeklitepe'nin sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Gülpınar, "Şanlıurfa sadece bir şehir değil; medeniyetin beşiği, insanlığın ortak mirasının yaşatıldığı bir yaşayan hafızadır." dedi.
Gülpınar, Göbeklitepe ve çevresindeki Taş Tepeler kazılarının, insanlık tarihine dair bildikleri her şeyi yeniden sorgulattığını belirterek, "Göbeklitepe, insanlık tarihine dair bildiklerimizi kökten değiştiren bir mirastır. 12 bin yıl önce taşları yontan eller, henüz yazıyı bilmeyen ama anlamı arayan insanlığın ilk izlerini bıraktı." şeklinde konuştu. Ayrıca Göbeklitepe'nin insanın doğayla, inançla ve toplumla kurduğu ilk bağları temsil ettiğini ifade ederek, bu mirasın korunmasının yalnızca Türkiye'nin değil, tüm insanlığın görevi olduğunu vurguladı.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin Göbeklitepe'nin uluslararası düzeyde tanıtımı ve korunması konusundaki çalışmalarına da değinen Gülpınar, "Amacımız sadece geçmişi korumak değil; Göbeklitepe'nin felsefesini, yani insanın bir araya gelme, inşa etme ve anlam arama gücünü bugünün dünyasına taşımaktır." diye belirtti. Konuşmaların ardından Şanlıurfa'nın tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtan kısa bir film gösterildi. Filmde, Göbeklitepe başta olmak üzere Karahantepe, Sayburç, Sefertepe ve Ayantepe gibi diğer Taş Tepeler kazı alanlarından görüntüler yer aldı ve katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.
Konferansta ayrıca Göbeklitepe kazılarına ilişkin bilimsel sunumlar da yapıldı. Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, bölgedeki kazı çalışmalarında elde edilen bulguların, yerleşik hayatın başlangıcına ışık tuttuğunu belirtti. Gülpınar'ın belirttiğine göre bu yeni veriler, insanlığın avcı-toplayıcılıktan yerleşik düzene geçiş sürecini aydınlatıyor. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Barbara Horejs "Göbeklitepe: Yüzeyin altına bir bakış" konulu sunumuyla dikkat çekerken, Anatolity Vakfı Kurucusu Dr. Cem Kınay ise "Medeniyetten Kültürel Deneyime Küresel Bir Yolculuk" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Viyana Diplomasi Akademisi'nde düzenlenen bu konferans, Türkiye'nin kültürel mirasının Avrupa'daki tanıtımına katkı sağlarken, insanlığın ortak geçmişine dair farkındalığı güçlendirdi. Ayrıca, Viyana'da düzenlenen "Köklü Mirasın İzinde" adlı sergi ile Göbeklitepe'den Harran'a, Balıklıgöl'den Urfa mutfağına kadar uzanan kadim miras, Avusturyalı fotoğraf sanatçısı Josef Polleross'un objektifinden Avrupa'ya taşındı.













