Ýnþaat Mühendisleri Odasý (ÝMO) Bursa Þubesi, Bursa Akademik Odalar Birliði (BAOB) Yerleþkesi’nde "Tarihi Eserler Çalýþtayý" düzenleyerek, kültürel mirasýn korunmasý ve güçlendirilmesi konularý üzerine önemli tartıþmalar gerçekleştirdi. Çalýþtayda uzmanlar, tarihi eserlerin fiziksel korunumu kadar kültürel ve etik sorumluluklarla geleceğe taşınması gerektiğini ön plana çıkardı.
Çalýþtayda Bursa Büyükşehir Belediye Baþkaný Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Baþkaný Deniz Dalgýç, Gemlik Belediye Baþkaný Þükrü Deviren ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hayrettin Eldemir gibi önemli isimler yer aldı. Ayrıca, Bursa Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, İMSİAD Yönetim Kurulu Başkaný Şeref Demir ile akademik odalar, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumu temsilcileri de etkinlikte buluştu.
"Tarihi Eserler, Toplumun Kolektif Hafızasıdır"
Çalýştayýn açılış konuşmasını yapan ÝMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, tarihi eserlerin bir toplumun kültürel kimliğini ve sürekliliğini temsil ettiğini vurguladı. Erdem, tarihi eserlerin geleceğin yapı taşları olduğunu, bu nedenle korunmasının yalnızca mühendislik görevi değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğunu belirtti. Ayrıca, kültürel mirasını koruyamayan toplumların geleceğe güçlü bir iz bırakamayacağını ifade etti.
Erdem, tarihi eserlerin korunmasına ilişkin teknik, estetik ve kültürel boyutlara dikkat çekerek, yığma yapıların stabilite sorunları, nem kaynaklı bozulmalar ve depreme dayanıklılık gibi mühendislik başlıklarının önemini ön plana çıkardı. Dijital belgeleme, 3D lazer tarama ve yapay zeka destekli modelleme gibi modern teknolojilerin koruma süreçlerinde vazgeçilmez hale geldiğinin altını çizerek, geçmişte plansız kentleşme ve bilimsel dayanağı olmayan restorasyonların kültürel mirasta geri dönülmez kayıplara yol açtığını belirtti.
Bursa'nın Tarihi Mirası ve Turizm Potansiyeli
Erdem, Bursa'nın Hanlar Bölgesi, Cumalıkızık, Muradiye Külliyesi, Ulucami, Yeşil Türbe ve Irgandı Köprüsü gibi kültürel miras alanlarının kentin turizm stratejisinin merkezinde yer aldığını ifade etti. Bu eserlerin bilimsel temelli restorasyonu ve belgelenmesinin Bursa'nın tarihsel kimliğini güçlendireceğini ve uluslararası alanda cazibesini artıracağını söyledi. Ayrıca, çalýştayın tarihi mirasın sadece bir geçmiş kalıntısı olmadığını, aynı zamanda bir gelecek potansiyeli sunduğunu vurgulayarak kültürel turizmin ekonomik getirisine dikkat çekti. Ancak, turizme açılan yapıların ticari meta haline getirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Belediye Başkanlarından Tarihi Mírasa Vurgu
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çalýştayın tarihi eserlerin geleceğe taşınması için rehber olduğunu belirtti. Bozbey, "Bursa’daki tarihi yapılarımızın bazılarında sıkıntılar yaşadık. Bu çalýştayın sonuç bildirgesi, yapılarımızı daha nitelikli ve dayanıklı şekilde geleceğe aktarmamız için önemli bir rehber olacak." dedi. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya'nın 7. yüzyıla uzanan tarihine dikkat çekerek, Avrupa'daki iyi korunmuş eserlerden örnekler verdi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise, "Geçmişini koruyamayan bir millet, geleceğini nasıl inşa edebilir? Bursa'nın tarihi mirasını korumak için bu tür çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Uzmanlardan Teknik Sunumlar
Çalýştayda iki oturum gerçekleştirildi. Prof. Dr. Adem Doğangün'ün başkanlık ettiği ilk oturumda, tarihi yapıların sağlamlaştırılması, ahşap malzeme kullanımı ve güçlendirme teknikleri üzerinde duruldu. İkinci oturumda ise Bursa Rölöve ve Anıtlar Müdürü Volkan Kutupoğlu'nun başkanlığında, tarihi yapıların yapısal analizi, kullanılan harçlar ve restorasyon örnekleri tartışıldı. Sunumların ardından katılımcılara plaket takdimi yapıldı.
Teknik Gezi ve Fotoğraf Sergisi
Çalýştay, Bursa’nın önemli tarihi yapılarından Zindan Kapı ve Ulucami’ye düzenlenen teknik gezi ile sona erdi. Katılımcılar, Bursa’daki tarihi yapılarının yer aldığı fotoğraf sergisini de gezme fırsatı buldu. Çalýştay, yeni fikirlerin ve ortak projelerin başlangıcı olarak değerlendirilirken, tarihi eserlerin korunmasında disiplinlerarası iş birliğinin önemi bir kez daha vurgulandı.