Bilinçli Olmak Hayat Kurtarır
Keşan Doğal Afet Arama Kurtarma Derneği (KEDAK) Başkanı Gökhan Yumuşak, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde önemli bir açıklama yaptı. Türkiye’nin en büyük ikinci depremi olarak anılan bu felaketin, on binlerce can kaybına ve yüz binlerce evsiz insana neden olduğuna dikkat çeken Yumuşak, afet bilincinin önemini vurgulayarak halkı hazırlıklı olmaya çağırdı.
17 Ağustos 1999’da, saat 03:02’de Gölcük merkezli meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, yalnızca binaları değil, birçok insanın yüreğini de yıkmış ve derin acılara yol açmıştır. Yumuşak, bu tür felaketlerin tekrarlanmaması için toplumun bilinçli hareket etmesinin önemine vurgu yaptı. “Asrın felaketi” olarak adlandırılan Marmara Depremi’nin acılarının unutulmaması gerektiğini dile getirdi.
Depremler Önlenemez, Ama Kayıplar Azaltılabilir
Yumuşak, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, afetlere karşı hazırlığın hayati bir önem taşıdığını belirtti. “Depremler önlenemez, ancak can kayıplarını ve yaralanmaları azaltmak bizim elimizde,” diyen Yumuşak, KEDAK’ın yıl boyunca düzenlediği eğitimler, tatbikatlar ve bilgilendirme faaliyetleri ile afet bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Ayrıca, afetlerin ne zaman olacağının bilinmediğini, bu nedenle her an hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan Yumuşak, “Deprem, sel ya da yangın her an kapımızı çalabilir. Bilinçli, hazırlıklı ve dayanışma içinde bir toplum, kayıpları en aza indirir,” dedi.
Vatandaşlara Çağrı: “Tehlike Avı Yapın”
Yumuşak, herkesin afetlere karşı bireysel sorumluluk taşıdığını belirterek vatandaşa şu önerilerde bulundu: “Evlerimizde deprem tatbikatları yapmalı, acil durum planları oluşturmalı, eşyaları sabitlemeli ve binalarımızın depreme dayanıklılığını kontrol etmeliyiz. Evde ‘tehlike avı’ yaparak riskleri en aza indirebiliriz.” Bu öneriler, bireylerin afetlere karşı alacakları tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
KEDAK olarak 17 Ağustos’ta hayatını kaybedenleri rahmetle anan Yumuşak, geride kalanlara sabır dileyerek, herkesi afet bilincini artırmaya davet etti. Afetlerle ilgili eğitim ve hazırlıkların yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu unutmamak gerektiğini vurguladı.
