TÜİK Ankara Bölge Müdürlüğü'nden alınan verilere göre, 2025 yılı Haziran ayında Ankara'da toplam 9 bin 428 konut satıldı. Türkiye genelinde ise konut satışları geçen yılın aynı ayına göre %35,8 oranında artarak 107 bin 723 adede ulaştı. Ankara'da, bir yıl önceki Haziran ayında 6 bin 866 konut satışı gerçekleştirilmişti. Bu verilere göre, Ankara'daki konut satışları %37 oranında bir artış göstermiş durumda.

Gayrimenkul ekonomisi ve ileri düzeyde pazarlama alanında faaliyet gösteren Gayrimenkul PR, TÜİK verilerini analiz ederek önemli sonuçlara ulaştı. Ankara'da konut satışlarının geçen yıla göre %37 oranında artmasının, canlı bir piyasa olmadığı, aksine satıcılı bir piyasanın söz konusu olduğunu gösterdiği belirtiliyor. Fiyatların düştüğü ve cazip kredi koşullarının sağlandığı ortamlarda konut satışlarının arttığına dikkat çekiliyor.

Ankara'da satılan konutların dağılımı da dikkat çekici. Bu konutların 1.875'i ipotekli satış olarak gerçekleştirilirken, 2.419'u birinci el konutlardan oluşuyor. İkinci el konut satışları ise 7.009 adet. Sıfır konutlarda satışlar yatay bir seyir izlerken, ikinci eldeki satışların artması, piyasada avantajlı fiyatların oluştuğunu gösteriyor. Mülk sahiplerinin gelen her teklifi detaylı bir biçimde değerlendirdiği ifade ediliyor.

İpotekli satışların, Ankara'daki konut satışları içerisindeki payı da göz ardı edilemeyecek kadar önemli. Kredi faiz oranlarının yüksek olmasına rağmen, tüketicilerin ipotekli konut alma talepleri, ikinci el ve sıfır konutlarda sunulan ciddi indirimlerle avantajlı bir piyasa ortamının oluştuğunu ortaya koyuyor. Tüketicilerin bu koşullarda konut alımında istekli oldukları belirtiliyor.

Ayrıca, konut satışlarındaki artışın bir başka önemli nedeni de, takaslı birçok konut satışının gerçekleşmesi. Bu durum, tapuda çift işlem olarak yansıdığından, gerçekçi olmayan bir konut satış oranı ortaya çıkmakta. Yani, takas işlemleri nedeniyle istatistiklerin yanıltıcı olabileceği üzerinde duruluyor.

Gelecek süreçte ise fiyatı doğru olan ve ileri düzeyde pazarlanan konutların, rakiplerinden daha hızlı bir şekilde satılacağı öngörülüyor. Dolayısıyla, piyasa koşullarının ve tüketici beklentilerinin bu eğilim üzerinde etkili olacağı düşünülüyor. Gayrimenkul sektörü, bu değişim sürecinde kendini dinamik bir şekilde yeniden konumlandırmaya ihtiyaç duyuyor.